Page 15 - Sehrimiz_Yalova
P. 15

Kendilerinin ve hayvanlarının su ihtiyacını karşılayabildiler. Tarım ve hayvancılıkla birlikte besin
          kaynaklarının artması nüfusun da artmasını sağladı. Nüfus artışıyla birlikte bu ilk yerleşim yerleri

          köylere  dönüştü.  Köylerde  yaşayan  insanlar  ihtiyaçlarından  fazla  ürün  elde  ettiler.  Kendilerini
          ve ürünlerini saldırılardan korumak için köylerin etrafını çevirdiler. Fazla ürünleri diğer köylerde
          yaşayanlara sattılar. O köylerdeki insanlardan da kendi ihtiyaç duydukları ürünleri aldılar. Böylece
          ticaret hayatını başlattılar.

              İşte bu şekilde ortaya çıkan köylerden bazıları zaman içinde o kadar büyüdü ki köy olmaktan
          çıkarak  şehir  hâlini  aldı.  Şehir  olarak  nitelendirilebilecek  ilk  büyük  yerleşim  yerlerinden  biri  de
          ülkemizde Konya’da yer alan Çatalhöyük’tür. Çatalhöyük günümüzden yaklaşık 9.000 yıl önce
          10.000’e yakın nüfusa sahip büyük bir şehirdi.



































            Çatalhöyük


              Çatalhöyük gibi ilk şehirler genellikle su kaynaklarında, verimli ovalarda, ulaşım yolları üzerinde,
          güvenlik açısından savunması kolay yerlerde kuruldu. Kalabalık nüfusun ihtiyaçlarının karşılanması
          için şehirde fırıncılık, kasaplık, demircilik, marangozluk, terzilik gibi meslekler ortaya çıktı. Zaman
          içinde büyüyen şehirlerin belirli bir düzen içinde yönetilebilmesi, dış saldırılardan korunabilmesi
          gibi  ihtiyaçlar  yönetim  birimlerinin  kurulmasını  sağladı.  Böylece  kral  ya  da  meclis  tarafından
          yönetilen  şehirler  doğdu.  Şehirler  barınma,  güvenlik,  eğitim,  sağlık  gibi  insani  ihtiyaçların  en
          uygun şekilde karşılanabileceği yerler hâline geldi. Türkiye, Irak, Hindistan ve Mısır yeryüzünde

          en eski şehirlerin kurulduğu bölgelerdir. İlk Çağ’da kurulan şehirlerde evler, ibadethaneler, idari
          yapılar, dükkânlar, pazar yerleri şehri meydana getiren başlıca unsurlardır.
              Geçmiş çağlarda kurulan şehirlerin bazıları büyüyüp modernleşerek günümüzde de varlığını

          sürdürmektedir. Buna karşılık Truva, Efes, Hattuşa gibi ülkemizdeki pek çok şehir deprem, sel ve
          benzeri doğal afetler, salgın hastalık ve savaş nedeniyle yıkılmış ve yok olmuştur. Günümüzde bu
          şehirlerin olduğu bölgelerde yapılan arkeolojik çalışmalar o şehre ait birçok eserin gün yüzüne
          çıkmasını sağlamaktadır.


                                                                                                          13
   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20